9 Eylül 2015 Çarşamba

Çocukluğumuz

Kimimiz ineklerin yanında tavuklarla  birlikte hendekbaşlarında geçirmiştir çocukluğunu.Bazısıda şehrin ara sokaklarında arabaların altına kaçan toplarla...Ama ortak olan şey o günlerin harika olduğu değil mi.Bi aklınıza getirin küçüklüğünüzü kahretsin gerçekten güzeldi o günler.Birbirime karşı sımsıcaktık ne yalan vardı ne dolan.Mahallede gazozuna maclar yapardık.En şişmanımız kaleye geçerdi.Susadığımız zaman çalardık bir kapıyı abla suyunuz varmı derdik hemen getirirdi koca yürekli kadınlar.Taştan kalelerimiz vardı üstünden geçerdi toplar gol mü değil mi diye tartışıp dururduk.3 korner 1 penaltı vazgeçilmez kuralımızdı.Ahhhh niye geçti bu günler.Hani nerede şimdi o sıcaklık.Birbirimizin yüzüne bile bakmıyoruz.Elimize tutuşturdular telefonları ne önümüzü görüyoruz ne arkamızı ayağımız takılıyor bir tablete düşüyoruz.Bir daha da zor kalkarız artık.

Ölüm Bu Kadar Kolay mı

Bazen kendime diyorum.Neler oluyor dünyada ne zaman bu kadar değersizleşti insanlar.Niye bu kadar acımasız olduk.Sürekli ciddi şeyler yazıyorum.Biraz daha içtenleşeyim.Ne zaman dünya b*k çukuruna dönüştü.Çıkıyorum dışarıya nefes almaya daha çok tıkanıyorum.Oksijen yok kan kokusu var.Dünyada mutlu olunabilecek bişey yok ama yinede biz nasıl başarıyoruz bunu.Hissetmek lazım.Hissizleşmekte neyin nesi.Biraz hayatın acılarıyla tanışın.Benim yazdığım ufak bir dize:Gitti melekler dere başlarına,Düştü mermiler ocakbaşlarına.